Karaca Mağarası Karadeniz bölgesinde en ilgi çekici ve Karadeniz’de görülmesi gereken yerlerden birisidir. Mağaraya, Gümüşhane-Torul Karayolunun 12. km sinden sağa dönerek Krom Deresi, Cehennem Vadisi Kanyonu ve İmera Manastırı yolu istikametinde 5 km ilerledikten sonra ulaşılır.
Karaca Mağarası Gümüşhane’nin 17 km Kuzeybatısında, Torul İlçesine bağlı Cebeli Köyünün Karaca Mahallesi yakınlarındaki Kırantaş Mevkii’nde denizden 1550 m yükseklikte yer almaktadır.
Karaca Mağarası damlataşı oluşumları bakımından çok zengindir. Mağara içerisinde sarkıtlar, dikitler, sütunlar, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri bulunmaktadır. Aynı zamanda perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları da dikkat çekicidir. Ayrıca mağara gülleri damlataşı havuzlarının kenarlarından hatta havuzlardan çıkan küçük dikitlerin üzerinden oluşmuştur.
Mağarada damlataşı havuzları büyük boyutlara ulaşmıştır. Özellikle mağaranın son bölümlerinde bu havuzların derinliği 1 m yi bulmaktadır. Mağara içerisinde beyazdan laciverte kadar çeşitli renklerdeki travertenlerin varlığı ise travertenleri oluşturan suyun içerisindeki demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerinin çok yoğun olduğunu göstermektedir.
İçeriye girdiğinizde, eğer yaz ise ki ben Temmuz ayında gitmiştim, sizi inanılmaz bir ferahlık serinlik karşılıyor. İçerisinin oksijen oranı çok yüksek olduğundan sadece ziyarete sadece 10 dk. izin veriliyor. Travertenlerin üzerinde bazı insan şekillerine benzer kabartmalar dikkat çekiyor. Mağara rehberinin göstermiş olduğu Meryem Ana silüeti gerçekten inanılmazdı.
Turizm Yönünden Karaca Mağarası

Sağlık turizmi yönünden özellikle solunum ve astım rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenmektedir. Karaca Mağarası genelde olduğu gibi bir çoban tarafından bulunmuş ve yöre sakinlerinden Jeoloji Mühendisi Şükrü Eroz tarafından 1983 yılında araştırmalara başlanmış ve 1996 yıllarında da turizme açılmıştır.
Her ne kadar bazı tur acenteleri Dünyanın en nadide doğal oluşumlarından biri olan Karaca Mağarasına tur düzenlese de hakettiği değeri bulduğunu düşünmüyorum. Ülkemizdeki turizmin en büyük sorunlarından bir tanesi olan turizm işletmeciliği kavramının burada da fukara olduğunu görebiliyoruz.
Memur zihniyetine bırakılmış ve yeterli tanıtımı yapılmamış bu eşsiz doğa harikası yılın sadece belli zamanlarında ziyaretçi kabul ediyor. Personel sayısının yetersizliğinden dolayı ziyaretçilerin özellikle fotoğraf çekimi konusunda gerekli hassasiyeti göstermediğini de gözlemledim mağara içerisinde.
Aynı durum keşfedilmeyi ve turizme açılmayı bekleyen, içerisinde birçok gizemi barındıran Akçakale Mağarası, İkisu Mağarası, Arılı Mağarası, Kırklar Mağarası, Tomara Mağarası için de geçerlidir.
Kültür Turizm yetkililerinin yakın zamanda bu konuda bir proje gerçekleştireceğini düşünmüyorum. Mağaracılık klüpleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarının bu konuda öncü olup, Karadeniz’de görülecek ender yerlerden bir tanesi olan bu muhteşem doğa harikasını tanıtması gerekir.
Dünyada oluşum bakımından 2 nci konumda bulunan Karaca Mağarası’nı görmeniz gezi kültürünüze çok şey katacaktır.
0 Comments