İçindekiler
Osmaniye Tarihi
Osmaniye M.ö. 300 yıllarında başlayarak birçok devlet ve beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu. Ceyhan ırmağı havzası içinde yer alan Osmaniye; Kalkolitik ve ilk tunç çağlarında Lelegler adlıkavmin hüküm sürdüğü topraklarda daha sonraları Büyük Hitit Devleti, Asur, Roma, Bizans, Selçuklular ve nihayet Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altına girmiştir. Türklerin Anadoluyu fethiyle beraber 1080’li yıllarda Osmaniye’ye Ulaşlı aşiretinin yerleştiğini görürüz.
Ulaşlı aşiretinin Osmaniye’ye yerleşmesi kuruluşunun başlangıcı sayılabilir. Osmaniye ve çevresi Memlük Türklerinin yönetimine girmiş ve 1250-1517 yılları arasında bu devletin hakimiyetinde kalmıştır. Bu hakimiyet esnasında büyük Türk göçleri olmuş, Kınıkl, Baya, Yüreğir, aşiretleri bölgeyi tamamen Türkleştirmişlerdir.
1277 yıllarında Oğuz boylarında 40.000 Halep Türkmeni Osmaniye’de iskan edilmiştir. 1517-1696 yılları arasında “Kınık Nahiyesi” olarak Payas Sancağına bağlılığı devam etmiş, 15221 yılında Maraş’ta Zülkadiriye eyaletine, daha sonra Halep eyaletinin bağlanmıştır, 1840 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde Osmanlılara bırakılmış, Adana eyaletine bağlanmıştır.
1866 yılında Osmaniye de Cebel-i Bereket Sancağı adını almıştır. Bu sancağa, Osmaniye, Payas, İslahiye, Hassa, Bahçe, Yarpuz kazaları bağlandı. II. Meşrutiyet ile sancak merkezi Osmaniye’ye taşınarak bu durum 1924 yılına kadar devam etmiştir. Cumhuriyetin ilanı ile il olmuş, 1933 yılında tekrar ilçe olarak idare yapısını sürdürmüştür. En son 1. Dünya savaşında ingiliz ve franszıların işgaline uğramış, Ermenilerle çete harbi başlatılm ış bu savaş 7 ocak 1922de son bulmuştur. Bu gün Osmaniye’nn kurtuluş günü oalrak yer yıl görkemnlği törenlerle kutlanmaktadır. 24.10.1996 tarihinde Osmaniye il statüsüne kavuşmuştur.
Babaoğlan Kalesi

Kastabala Ören yerine 9 km, Osmaniye il merkezine ise 22 km mesafededir. Ovada, aynı adlı köyün hakim bir tepesi üzerindedir. Ata binmiş süvari kabartması nedeniyle kalenin Hierapoli-Kastabala kentinin kurucu ve kralı Tarkondimotos tarafından M.Ö. 39’da yaptırıldığı sanılmaktadır.
Karatepe-Aslantaş Kalesi: Karatepe-Aslantai Kalesi son Hitit döneminde M.Ö. 8. yy’da kendisini adana ovası hükümdarı olarak tanıtan Asativatas tarafında, Andırın ovasına Bugünkü Aslanlaş Baraj Gölü hakim. Doğal bir tepe üzerine konulmuştur. Altı, taş temel, üstü kerpiç burçlarla donanmış bir kale duvarı ile çevrilmiştir. Kale içinde yazlık av kökünde, hizmetlilere, askerlere, atlara aie binalara, depolara ait taş temel kalıntıları açığa çıkarılmıştır. M.Ö 720 ya da 680’de Asur saldırına uğramıştır. Yakılıp yıkılmış toprak ve bitki örtüsü altında kalmıştır.
Bodrum Kale – Kastabola

Osmaniye ilmerkezinin 13 km kuzeyindeki Ceyhan Nehrinin kuzeybası kıvrımında Kesmeburu, Bahçeköy ve Kazmaca Köyleri arasında bulunan ovaya hakim olan bir kaya çıkıntısı üzerinde Bodrum Kalesi adını taşıyan 13. yy dan kalma bir kale yükselmektedir. Osmaniye’den Cevdetiye, Kesmeburun üzerinden Karatepe Aslanlaş ören yerne ulaşan yolun doğusunda bulunan kalenin eteklerinden başlayarak kalıntıları çepeçevre birkaç km lik alanı kaplayan Kastabala Ören Yerini ilk kez 1875 yılında İngiliz diplomat E. J. Davis ziyieret etmiş ve ayrıntılı olarak tanımlamıştır. Kentin antik devirdeki diğer bir adının da Hierapolis olduğu ancak 1890 yılında İngiliz araştırmacı Th. Bent tarafından burada bulunan antik yazıtlar sayesinde anlaşılmıştır. Çeşitli uluslara mensup gezgin ve araştırmacıların Kastaba’nın anıtları, yazıtları ve sikkeleri hakkında 20. yy da yaptıkları araştırmalar sayesinde antik kent tarihinin karanlıkta kalan bazı noktalarını aydınlatmak mümkün olabilmektedir.
Toprakkale

Toprakkale Kalesi Toprakkale İlçesi sınırları içerisind ebulunur; Osmaniye il merkezine 10 km mesafededir.
Kale ilk çağlarda Çukurova’yı Surie’ye bağlayan Nur Dağları Amanıs Demirkapı geçidini kontorl altında tutmak amacıyla inşa edilimştir. Cehan, Osmaniye, Dörtyol yol ayrımına ve güneydeki geçide hakim 75 m. yüksekliğindeki bir kayalığın ve buna eklenen yığma tepenin üzerindedir. Sur, MEd, Mkedonya, Selevkos, Ermeni, Roma,Abbasi, Bizans, Selçuklu, Moğol, Memluklu, Oğuz Türkleri,, Ramazanoğlulları, Osmanlı Medeniyetleri’ne sahne olmuştur.
Girişinin batı yönündeki kayalığın üzerinde bulunması, kaleninönceleri bu kayalık alanla sınırlı olduğunu düşündürtmektedir. Doğu ve kuzey yönlerinin toprak dolgu olmsı ise bu kısımların daha sonraki dönemlerde inşa edilmi olduğun ve kalenin adını bu yığma tepedena almış olabileceğini akla getirmektedir.
Toprakkale iç kale ve etrafında yer alan dış sur duvarlarından olıuşmaktadır. İç kale kuzey-güney yönünde konumlanan iç avlu etrafındaki sur duvarları ve kapalı mekanlardan oluşmaktadır. İç kaleye doğu yönünden taş merdivenlerinle ulaşılmaktadır. Giriş kapısı iç kalenin kuzeydoğuı öşesinde yer almaktadır. Giriş kapısının üstü taş tonz örtülü kapalı bir mekana girilmektedir. Bu mekanın sağındaki duvar, yuvarlak burç duvarına dönüşmektedir. Solundaki duvar ise girişle iç avluya ayrılmaktadır.
Girişten, dikdörtgen palanlı, çarpraz tonoz örtülü ikinci bir mekana geçilmektedir. Bu mekandan kuzey cephesine açılan iki pencere ve iç avluya açılan iki kapı boşluğu bulunmaktadır. Avlu duvarı bu mekandan itibaren iki metre geri çekilerek sur duvarıyla tonoz örtüyle birşleşipğ kuzey cephesi boyunca devam etmektedir. Bu hacim kuzeybaı köşesinde bir duvarla ayrılmaktadır.
Avlu duvarının orta kısmınlarında sarınaca benzeyen en üst tonoz örtülü bir hacim vardır. Ayrıca bu duvarda avluya açılan iki kapı ve bir pencere boşluğu bulumnmaktadır.
Hemite Kalesi

Osmaniye’nin 20 km kuzey batısında bulunan Hemite köyündedir. Ceyhan nehrinin kenarında, sarp bir tepe üzerinde kurulmuşturç Üç kemlerli yontma taştan yapılmıştır. İkişer katlı 20 burçtan ibaret surlar 8-10 metre yükseklikte ve 1500 metre uzunluğundadır. Romalılardan kalan tiyartro, saray, tyapınak ve hamam kalıntıları dış surların içindedir. Kalenin ne zaman yapıtlığı bilinmemekle beraber Yılan Kale ve Toprak kale gibi iki ünkü kalenin görüş ve kontrol alanı içindedir.
Kaypak (Savranda Kalesi)

Osmaniye’nindoğusunda, Kaypak yolu üzerinde 30 km’lik asfalt yol ile bağlıdır. Kalecik barajının yanında yer almaktadır. Kalenin çevresi 800 metredir. Dikdörtgen biçinde olup surları 7-10 metre, burçları ise 8-30 metre yüksekliktedir. 12 burcu ve kulesi vardır. Kale Romalılardan kalmadır. Osmaniye’den Gaziantep’ giden transit yolun 30 km den sağa sapıp kaypak bucağına giderken yolun kenarında tatlı bir eğimle akan Kaypak çayının güney sırtlarında inşa edilen kalenin çevresi 800 metre kadardır.
Korsan Kenti

Nur dağlarında, küllü köyünn batısında tek çıkışı olan çok sarp ve geniş bir tepenin üzerindedir. Çok sayıda sarnıç olması nedeniyle halk arasında buraya “Sarnıç” denilmiştir. Kilikya valisi çiçeonkun verdiği ibilgiye göre Roma İmparatoruluğunun kuruluış yıllarında M.Ö. 1 yy da kendilerine (Özgür Kilikyalılar) adını veren Selefkos korsanlarının kurduğu kenttir. Adına da (Pindenissium) denilmiştir.
Antik devirde İsos limanına gelen gemileri soyan korsanlar buraya kaçıyor ve saklanıyorlardı. Kendi nekropılu 3 km güneyindeki Gavurören adı verilen kaya oyma mezarlarıdır. Sarnıç’a veGavröne’e Küllü den sonra yaklaşık 2 km kadar bir patika yoldan ulaşılmaktadır.
Çardak Kalesi

Osmaniye’nin 12 km güneydoğusunda, Nur dağlarının Osmaniye’ye bakan yüksek bir tepesinde adeta bir kartal yuvası gibi durmaktadır. Kale dikdörtgen biçimde ve 10 burçludur. Romalılardankalma bir kaledir.
Kara Fren Kalesi

Kale, Hasanbeyli ilçesinin sınırları içinde bulunmaktadır.
Harun Reşit Kalesi

Kale Düziçi ilçesinn doğusunda ailçe merkezine 2 km mesafededir. Yüksek bir yamaca kurulu olan kale Düziçii ovasına hakim bir yerde olup ulaşıma stabilize yolile sağlanmaktadır.
0 Comments