İçindekiler

Seydikemer Muğla’nın çiçeği burnunda ilçelerinden birisi. Seydikemer aynı zamanda yüz ölçümü olarak en Muğla’nın en büyük ilçesi. Seydikemer gezilecek yerleri öyle birgün içinde bitmeyecek kadar fazla. Seydikemer gezilecek yerleri arasında antik kentler, milli parklar, plajlar, yaylalar doğa parkları mevcut. Kısaca Seydikemer Muğla’nın yepyeni turizm cenneti. Şimdi gelelim mi buy çiçeği burdunda ilçede gezilecek yerelere.

Seydikemer gezilecek yerleri

Ören Mahallesi, Seydikemer

Seydikemer gezilecek yerleri listemizin kesinlikle birincisi olmayı hak eden bir mahalle. Peki, Ören’de ne mi var. Eşen Çayı’nın doğduğu yer, yerel halk zaten bu yüzden Ören’e ‘Çayın Gözü’ derler. Ören’nin her ne kadar alabalık çiftlikleri doğal güzelliklerini betonla kapatmış olsada hala görülecek çok yerleri var. Karşınızda doğanın o muhteşem yeşili, başınızı kaldırdığınızda gökyüzünün muhteşem mavisi, ayaklarınızın altında buz gibi su. Daha ne beklersiniz.

Ören aynı zamanda Antik Likya Kentlerinden birisi olan Araxa’ya da hala ev sahipliği yapıyor. Geriye ayakta çok bir şey kalmamış olsada hala kaya mezarları, lahitleri, surları kısmen görülebilir.

Tlos Antik Kenti

Her yazdığımda veya her ziyaret ettiğimde heyecan duyduğum antik kentlerin kesinlikle en başında gelir. Hala ayakta kalmayı başarmış tiyatro, kilise spor alanları, kale surları görülmeye değer.

Gizlikent Şelalesi ve Kanyonu

Saklıkente Milli Parkı’na varmadan 1KM önce, yine Saklıkent yolundan 1KM içeriden olan Gizlikent kesinlikle görmeniz gereken doğal güzellikler arasında. Kanyon uzunluğu 300 Metre ve kanyonun sonunda sizleri muhteşem bir şelale bekliyor.

Saklıkent Milli Parkı

Hiç bir zaman popülerliğini kaybetmeyen bir doğal güzelliğimiz. Her gittiğinizde sizlere farklı deneyimler, farklı maceralar sunar. 17Km uzunluğunda kanyonun belirli bir kısmını herkes yürüyebilir ama devam için biraz profesyonel olmak lazım. Buz akan suyu, kayaların arasından inanılmaz bir gürültü ile fışkıran sular sizi mest edecek.

Yakapark, Seydikemer

Kişisel bir işletme olsada doğaya insan eliyle verilmiş muhteşemliğin bir örneği, kısa bir tur atarak bu güzelliği yerinde seyredebilirsiniz. Gezmek için para ödemenize gerek yok, eğer yer içerseniz ödeme yapıyorsunuz. Tabi ki yediğiniz içtiğiniz şeylerin parasını.

Girdev Yaylası

Girdev yaylası, Seki Mahallesi’nin yakınlarında, yaz aylarında Fethiye ve Seydikemer halkının olmak istediği bir yer. Girdev yaylası bir adet göle ev sahipliği yaptığı gibi, yaz aylarında sıcaktan bunalanlar için serin bir hava sunuyor. O tarafa gider yada oralardan geçerseniz mutlaka bir gün geçirin.

Pınara Antik Kenti

Eşen yakınlarında bulunan ve Likya Federasyonu’nun önemli kentlerinden birisi olan Pınara Antik Kentidir. Hala ayakta kalmayı başarmış kaya mezarları, antik tiyatrosu vb onlarca kalıntı sizleri bekliyor olacak.

Özlen Plajı

Karadere Mahallesi’nde bulunan Özlen Plajı aslında Patara Plajı’nın devamı olsada Özlen plajı yada Karadere plajı olarak anılmaktadır. İnce kumlu sahili, sığ denizi ile tam bir deniz gümün geçirmek mümkün. Hemen yanınızda denize dökülen küçük nehirde denizden sonra duş ihtiyacınızı giderebilirsiniz.

Letoon Antik Kenti

Bir başka Likya antik kenti olan Letoon Kumluova Mahallesinde bulunuyor. Göre bileceğiniz hala ayakta kalan antik tiyatro, mezarlar vb bir çok şeyi görmek mümkün. Letoon Antik Kentini kısaca özetlemek gerekirse Likya Federasyonu’nun dini merkezi konumunda olan Artemis ve Apollo’nun annesi Leto ya adanmış bir şehir demek yanlış olmaz.

Girmeler Kaplıcası, Seydikemer

Seydikemer’in Girmeler Mahallesi’nde bulunan kaplıcada, su topraktan 38 derece olarak çıkmaktadır. Büyük bir kısmı yaşanan depremler vb doğal afetler ile zarar görmüş olsada halen kükürt oranı çok yüksek su çıkmakta.

Sidyma Antik Kenti

Sidyma Antik Kenti için aslında bende ne yazmam gerektiğini bilmiyorum. Tarihi olarak kimsenin elinde bişey yok, sadece tahminler bir Roma Kenti olduğunu söylüyor. Dodurga Mahallesi’nde iki tepe üzerine kurulmuş antik bir yerleşim. Hatta kadar ilgisiz kalmış bir yerleşim ki, tarihi hakkında bişey bilmiyoruz bari var olan Lahitler tarlalardan alınsın yada o tarlalar kullanılmasın . Ne yazık ki ülkemizde bireylerin kıymetini bilmiyoruz. Ben inanıyorum ki yakın zamanda temelli kaybolmadan gidip bir görün, özellikle arkeoloji tutkunları için burası keşfedilmemiş bir cennet.


0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir