Kültürel birikimi açısından zengin şehirlerimizden biri olan Sinop’ta müzeciliğe ilişkin ilk çalışmalar 1921 senesinde başlamış. Şehrin batısında bulunan nekropolden elde edilen ve şehrin içindeki yapılaşmada çalışmalarda çıkan eserler, önceleri uzun süre Mekteb-i İdadi’de korunup saklanmış. 1932 senesine gelindiğinde ise, toplanan eser sayısının çok artması nedeniyle saklanan eserler şehirde Pervane Medresesi’ne aktarılmış. Pervane Medresesinde eserlerin toplanması ile, müzenin de ilk temelleri atılmış. Müzenin düzenlemeleri tamamlandığında, 1941 senesinde müze ziyaretçilere kapılarını açmış. Müze önce 1945 yılında memurluk, 1947 senesinde ise müdürlük haline gelmiş.
Sinop Arkeoloji Müzesi 2001 senesinde tamir edilmiş, yeni teşhir ve tanzim çalışmaları yapılmış, geçici bir süre kapalı kalmış, tüm onarımların tamamlanmasından sonra 2006 yılında tekrar kapılarını açmıştır.
Sinop Arkeoloji Müzesinin teşhir salonlarına yakından baktığımızda ise iyi düzenlenmiş bir yapı görüyoruz. Müzenin koridorunda sol cephede yüksek bir podyum üzerinde çeşitli heykel başları ve heykel eserler sergileniyor. Teşhirde Sinop’tan Karadeniz Ereğlisi’ne kadar olan bölgeden çıkan ve MÖ 4. asıra giden eserler bulunuyor ve antlaşma içeren bir taş kitabe de sergileniyor.
Küçük buluntular salonu olarak adlandırılan salonda ise, giriş kısmının hemen sağ tarafında kronolojik bir sıra ile Sinop’ta elde edilen ilk Tunç çağından Bizans dönemi sonlarına kadarki dönemi içeren çeşitli eşya, kaplar, madeni aletler, vazolar, pişmiş toprak heykelcikler, Serapis Mabedine dair pişmiş toprak mimari kesitler, camdan çeşitli eserler, mezar buluntuları gibi eserler gözler önüne seriliyor. Küçük buluntular salonunun orta kısmında yedi adet sanat perisi tasvirini gösteren mozaik pano yer alıyor ve teşhirin önemli parçasını teşkil ediyor. Müzenin taş eserler salonu ise ölü kültü ile ilgili olarak hazırlanmış. Anadolu’nun en eski mezar steli örnekleri bu salonda kronolojik bir şekilde sergileniyor. Yine bu bölümde, bir mezar anıtına ait olan mermerden yapılmış geyik parçalayan aslanlar bölümü ve bir denizciye ait olan bir lahit bulunuyor.
Sinop Arkeoloji Müzesi
Sinop Arkeoloji Müzesinin Amfora salonunda , 1994 – 2000 seneleri arasında şehrin merkezinden, Karakum ve Demirciköy’den çıkarılan çok sayıda amfora üretim atölyeleri, amfora fırınları yer alıyor. Kazıların ve eserlerin gösterdiğine göre, Helenistik, Roma ve Bizans çağlarında bölgede insanlar geçimlerinin büyük bölümünü amfora tuğla ve kiremit üreterek temin etmişler. Müzede ayrıca farklı dönemlerden sikke örneklerinin yer aldığı bir sikke bölümü ve Hristiyanlığa ait ikonaların yer aldığı ikona salonu bulunuyor.
0 Comments